15 Eylül 2009 Salı

Hakem Eskisi Hakim, Sahadaki Yenisi Vahim


Ekran başında maçı izlerken hakemin çaldığı yanlış düdükler ve verdiği kararlar sonrası iyice gerildikten sonra, Maç sonrası pozisyon yorumu yapan ve her zaman olduğu gibi yanlı olan bu yorumlara birde lig başladığından beri tüm Fenerbahçe takımını hedef gösteren ve sonraki maçları hipotek altına almaya çalışan art niyetli söylemlerde eklenince sahadaki futbolcular gibi bende erkan karşısında çileden çıktım. Bu yazıyı işinde ahlakı kaybetmiş ve vicdanı olmayan, söylediklerini tabu ve doğruyu sadece kendisinin bildiğini zanneden, insanları rencide etmeyi üzerine vasife edinmiş tüm kendini bilmezlere ithafen yazıyorum.

Zatı muhteremin biri MARATON'a çıkmış! Fenerbahçeli futbolcuları hedef gösterme adına. Diğeri, meslektaşından aşağı kalırmı oda TELEGrafın direğine çıkmış mesaj yolluyor hakemlere. Ekranlar aracılığıyla hakemleri etki altına alarak, Emre`yi ilk fırsatta atmaları için onları koşullandıranlar bu amaçlarına ulaştıktan sonra, Bursaspor maçında sahada Emre'yi bulamayıca, "Fenerbahçeli futbolcular hakeme bir tek tecavüz etmediler" gibi söylemlerle gözlerine diğer Fenerbahçeli futbolcuları kestirdiler. Fenerbahçe ile ilgili gizliden bir linç kampanyası yürütüldüğü kanısı giderek bizlerde kuvvetlenmeye başladı. Benzer hareketleri yapan başka takım oyuncuları sahada bırakın kart görmeyi, faul bile çalınmazken, ekranda pozisyon gayet doğalmış gibi yorumlanırken (Sercan'ın Bilica'ya yaptığı hareket), Fenerbahçeli futbolcu söz konusu olunca, bir isimlerinin önüne ''kırmızı her koşulda ver'' yazmadıkları kaldı. Galatasaray - Beşiktaş Maçında M.Sarp'ın yaptığı hareketler karşısında son derece doğalmış gibi yorum yapan bu hakem eskileri nerdeyse Sarp'a evlat muhamelesi yaparken, Emre ya da bir başka Fenerbahçeli futbolcu (ismi önemli değil çünkü efendiliği ile tanınan Gökhan'a bile dil uzatıp hedef gösterebildiklerine göre) M.Sarp'ın yarısı kadar hareket yapınca bu zatlar tarafından adeta hedef gösteriliyorlar. Maçları yöneten hakemlere "zavallı" diyerek hakemlerin şeref ve haysiyetini malzeme yaparlarken, kendi yedikleri haltı fark etmeden, Fenerbahçeli futbolcuların sahadaki davranışlarını değerlendirme cüretinde bulunuyorlar. Birde buna da pozisyonları yorumlama adına yapıyorlar. Ayrıca haftaya Fenerbahçe maçını yönetecek hakeme "Haftaya atmazsan sen de zavallısın" ya da ''Eyyamcı Hakem ikinci sarıyı göstererek atmadı sonraki hafta bakalım ne olacak'' gibi söylemlerde bulunarak bir sonraki maçı hipotek altına almaya çalışıyorlar. Televizyon ekranlarında oluşturdukları sanal mahkemede Fenerbahçeli futbolcuların gelmiş geçmiş bütün maçlardaki faullerini ve sahadaki psikolojilerini değerlendirmeye alarak o günkü pozisyonun altında gerçek olmayan mesnetsiz çıkarımlarda bulunarak yargılayan ve sonunda cezasını kesen bu hakem eskileri kurdukları şimdinin Televizyon mahkemesinde hakim olmuşlar. Yeşil sahalar ile mahkeme salonlarını karıştıran bu arkadaşların, bu yeni mesleklerinde öğrenmeleri gereken ilk şey 'Bir kişi, topluluk veya kurumun, birilerine ya da kamu oyunda hedef gösterilmesinin kanunlar önünde suç olduğudur.'

Ya sahadaki Vahim'e ne demeli. Bursaspor`la deplasmanda oynadığımız maçı yöneten Çoban, mücadele boyunca gösterdiği ve göstermediği kartlarla oyunu Fenerbahçeli futbolcular açısından çekilmez hale getirdi. Ağır bir zeminde, yeterince ışık almayan bir statta, zor koşularda oyuncularımıza yapılan sert hareketleri (ışıktan dolayı herhalde) görmeyen Çoban, futbolcularımıza ise kart konusunda tereddüt dahi yaşamadan cömertce kartına davrandı!!! Özellikle 10.dakikada Bilica ile Sercan arasında yaşanan ikili mücadelenin ardından Sercan`ın Bilica`ya attığı tekmeyi es geçen Çoban, maçın sonraki dakikalarında adeta sarı kart olup takımımıza yağdı. 23.dakikada Lugano`nun müdahalesini doğru süzemeyerek kart gösteren ve sonrasında ortamın gerilmesine sebep olan Çoban, bu dakikadan sonra Alex, Güiza, Kazım, Andre Santos ve Gökhan Gönül`e sarı kart gösterdi. Hele Santos'un katı resmen gelecek maçlara hazırlık gibi idi. Öyle ya 10. hafta derbi mücadelesine ne kaldı anca 4 sarı yetişir. 68.dakikada Volkan Şen`in topla birlikte oyun sahasını terk ettiği pozisyonda takımımız aleyhine korner kararı vererek sinirleri iyice gerdi. Mücadele boyunca her pozisyonda sert müdahelelerle topa hakim olmak isteyen Bursaspor`lu oyunculara prim tanıyan Çoban, bu vahim kararları verirken acaba nasıl bir baskı altında idi. Özellikle Fenerbahçeli futbolcular söz konusu olunca sarı kartların önceden rezerv edilmiş gibi gösterilmiş olması bu baskının menşei konusunda kafamızda soru işaretleri oluşturdu.

Bütün bu şartlar altında dahi üç puan alan takımımızı kutluyorum. Ancak, asli görevini ne olduğu bilinmeyen kişisel egolarını tatmin etmek için televizyon ekranlarında parasına yorum yapan isimlere, en kısa zamanda psikolojik destek almaları kosunda tavsiye de bulunuyoruz! Hakemlik mesleğinin ve futbolumuzun geleceği, eski hakemlerin yanlı yorumlarına ve insiyatifine kalmışsa, vay bizim halimize! Kaliteli bir lig için sahadaki vahim isimler temizlenmeli, maçı takımına göre yöneten isimler görevlendirilmemelidir. Bundan ötesi pozisyonları yorumlamakla görevli ekranlardaki sözde hakemlik yapmış zatların (zamanında kendileri hiç hatalı karar vermeyen bu zatlar, özellikle Fenerbahçe aleyhine çaldıkları düdükleri hale hatırlarımızda iken), yorumlarını yaparken kendi sosyopsikojik yaklaşımlarından ziyade futbol kuralları çerçevesinede kural ne diyorsa onu söyleyerek değerlendirme yapmalarını, kişileri hedef göstermeden, forma rengi ayırt etmeden, benzer pozisyonlarda yaptıkları yorumları söz konusu Fenerbahçe olduğunda çarpıtmadan yapmalarını istiyoruz. ARTIK gerginlik yaşamadan futbol maçı ve yansız spor programı izlemeyi bekliyoruz!!!

Ayrıca 5.Haftası geride kalan Ligimizde, Fenerbahçeli futbolculara karşı sahaya şartlanmış bir şekilde hakemler çıkmaya devam ederlerse ya da onları ekranlar da şartlamaya çalışan zatlar bu çabalarını sürdürmeye devam ederlerse, sonrasında Ligte yaşanacak olayların sorumlularını aramak için çaba harcamaya fazla gerek yok, adres belli zaten. (hedef göstermek kolay gördüğünüz gibi). Hal böyle iken bu hareketleri sergileyen spor programları, yorumcuları ve hakemler(etkilenmemeleri konusunda) uyarılarak, herkesin asli görevini yapması için kırmızı çizgilerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenlede yetkilileri göreve davet ediyoruz...


Hiç yorum yok: