7 Ağustos 2009 Cuma

Süper Lig Heyecanı

Bugün Saat 21.00'de İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı'nda İstanbul BŞB - Beşiktaş maçıyla Turkcell Süper Lig Heyecanı başlıyor. Tüm Takımlarımıza Başarılar Diliyorum. Centilmence, coşku dolu bir lig geçmesini temenni ediyorum. Futbol aşkına hayırlar olsun....

Sıradaki FC Sion

UEFA Avrupa Ligi Play-Off Turunda FC Sion ile eşleştik. İlk maç 20 Ağustosta. Sion'un 20bin kişilik Tourbillon Stadında oynacak maçın rövanşı 27 Ağustos'ta.

İşte ilk maçı oynayacağımız Tourbillon Stadı. İşviçre ligi 4. haftayı geride bırakırken, Sion kendi sahasında oynadığı maçlarda, FC Luzern önünde 3-1 kazanırken, FC Basel 1893'e 2-1 kaybetti. Deplasmanda oynadığı maçlarda ise Grasshopper Club Zürih'e 3-1 kaybederken, Neuchatel Xamax'ı 3-1 yenerek ilk 4 haftada 2 galibiyet 2 mağlubiyet ile 6 puan topladı ve lig'te 4.sırayı aldı. Geçen sene ligi 8. sırada bitiren Sion, İsviçre kupasını aldığı için UEFA Avrupa Liginde oynamayı haketti. Kadrosundaki en önemli ismi bu sene transfer ettiği 31yaşındaki Lokonda Mpenza. Sahaya Fenerbahçemizin dizilişi aynı dizilişte çıkıyorlar. Kadro kalitesi takımımıza oranla çok düşük olan Sion'u rahat eleyeceğimizi ve UEFA Avrupa Ligi'ne yükseleceğimizi düşünüyorum. Bilica'nın Sion maçında oynamayacak oluşuna rahmen:) Maç tarihine kadar rakibimizi daha iyi tanıyıp maça tarihine yakın analizlerimizi paylaşırız. Şimdilik lige konsantre olalım:)

Tehlike Çanları Çalıyor... Bu Kez Daha Gür!!!


Honved ile oynan rövanş maçı belki bir formalite maçı idi. Ancak maçın çok önemli göstergeleri oldu ve bazı görünmek istemeyen sorunlar su üstüne çıktı. Evet Fenerbahçenin zaten tur atlayacağını biliyorduk. Karşılaşmanın seyircisiz oynanması ve ilk maçın skorunun etkisiyle müsabaka, formalite maçı havasında geçti. Ancak bu maçın en önemli göstergeleri ve çıkarılacak dersleri, benimde sürekli dile getirdiğim sağ bek için bir alternatifin olmayışı ve stoper konusundaki eksiklik oldu. Bilica'nın bu maçta olduğu gibi kırmızı kart görmesi veya sakatlanması durumunda fenerbahçenin en büyük sorunu defans bloğunda olacaktır. Bilica'nın play-off maçında oynamayacak oluşu şimdi nasıl çözülecek? Önemli bir rakip çıkar ve Avrupa Ligine kalınamazsa sonuçlarına nasıl katlanılacak? Yine aynı şekilde Gökhan'ın sakatlığı yada cezalı olması durumunda bu seferde defansın sağ tarafı için bir alternatifin olmayışı başka bir sorun olarak görünüyor. Yine aynı şekilde Süper Lig'te önemli bir maç öncesi yaşanacak bu tip problemler istenmeyen puan kayıplarına neden olacaktır. Forvet içinde aynı durum söz konusu. Semih ya da Guiza'dan birinin sakat birinin cezalı olması durumunda forvette kim oynayacak. Bu maçta semih sakatlığı nedeni ile yoktu. Peki Guiza da cezalı olsaydı ve bizim kazanmamız gereken bir maç olsaydı, Fenerbahçede forvette kim oynayacaktı? Bugün Bilica ile defansta yaşadığımız durumu forvet hattında da benzer bir sorun yaşayıncaya kadar gündeme almayacakmıyız. Daha öncedende defalarca belirtiğim gibi bu mevkilere transfer yapılmalı. Bu maçta net bir şekilde beliren bu tehlike sinyalleri için hemen önlem alınmalı. Lig, Avrupa ve Türkiye kupası mücadelesi uzun bir maraton, mutlaka kartlar ve sakatlıklar olacaktır. Eğer bu üç kulvarda da mücadeleyi sonuna kadar sürdürmek ve başarılı olmak istiyorsak gereken yapılmalıdır.

22 Temmuzda Fenerbahçede son transferler ve ilk onbir? başlıklı yazıda ve 15 Temmuzda Fenerbahçe transferde nereye gidiyor? başlıklı yazıda ne demiştik? Bu maçla ozaman söylediklerimizi tüm açıklığı ile gördük. Kısacası bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki dile getirdiğimiz eksiklikler su üstüne çıktı ve Fenerbahçemizde maçtan önce duyulmayan veya duyulmak istenmeyen tehlike çanları bu maç ile daha bir gür çalmaya başladı. Umarım yönetim teknik heyet ve sayın Kocaman bu sesi duyar, gerekli önlemler alınır ve hal bu iken umarım bu üç mevkiye transferler yapılır. Yoksa sene sonu bizim için hayal kırıklığı ile sonuçlanır.

Budepest Honved - Fenerbahçe Maçının Ardından

FENERBAHÇE: Volkan, Ali, Bilica, Önder, Vederson, Deivid, Cristian, Selçuk, Andre Santos, Alex, Güiza

HONVED: Nemeth, Debreceni, Benjamin, Botis, Hajdu, Macko, Pastva, Abraham, Fazekas, Takacs, Horvath

İlk onbirleri ile maçın ilk yarısı başladı. İlk yarı mücadelesi rövanş maçının sadece bir formalite maçı olduğunu gösteren havada geçti. İlk yarıda, ilk gol pozisyonuna Honved girdi, ilk ve tek güzel hareketi Honved'in yeni transferi Slovak Macko ceza sahası dışından üst direkte patlayan şutu ile yaptı, ilk ve tek golü Fenerbahçe attı, ilk ve tek sarı kartı Debreceni gördü, ilk ve tek kırmızı kartı Bilica görerek takımını on kişi bıraktı. Maçın ilk yarısı Fenerbahçenin 1-0 üstünlüğü ile sonuçlandı. İstanbuldaki maçın ilk onbirine göre bu maça ilk onbirde Honved 3farklı isimle başladı. Takacs(27), Horvath(23), Fazekas(19).

Honved ikinci yarıya Fazekas - Zsolnai değişikliği ile başladı . Zsolnai İstanbuldaki maçta Honved'in tek golünü atan futbolcuydu. Fenerbahçemiz ise ikinci yarıya herhangi bir oyuncu değişikliği yapmadan başladı . İkinci yarıda iki takım adınada kaçan net pozisyonlar oldu. Ancak iki takımda bu pozisyonlardan yararlanamadı. Maçın 87 dakikasında oyuna ikinci yarıda giren Fritz'in koluyla attığı gol hakemin gözünden kaçınca Honved beraberliği yakaladı ve maç bu 1-1 sonuçlandı. Fenerbahçemiz tur atlayarak bir ust tur mücadelesi play-off'a kaldı.

6 Ağustos 2009 Perşembe

Budapest Honved - Fenerbahçe

UEFA Avrupa Ligi 3. Tur Rövanş Maçı
Budapest Honved - Fenerbaçe Maçını
ATV'den canlı olarak saat: 21.00'da izleyebilirsiniz.

Fenerbahçemizin 19 kişilik maç kadrosu ile Macaristana gitti. Kadroda şu isimler yer alıyor: Volkan Demirel, Volkan Babacan, Vederson, Alex, Güiza, Ali Bilgin, Önder, Selçuk, Deniz, Uğur Boral, Gökhan Gönül, Deivid, Bilica, Bekir, Abdülkadir, Furkan, Mert Günok, Cristian Baroni, Andre Santos.

Teknik direktörümüz Daum, Honved maçı ile ilgili açıklamalarında sahaya çıkacak onbir hakkında bilgi verdi. Sayın Daum “Kendi takımımdan beklentim, galibiyet, sadece tur atlamak değil. Kadromuzun verdiği en iyi 11’i göreceğiz. Hiçbir futbolcumuzu korumak için dışarıda bırakmayacağız. Sağlam olan tüm futbolcularımız burada. Takımıma güveniyorum, sonsuz güvenim var. İyi bir performansla buradan ayrılacağımıza eminim” diyerek sahaya yedek ağırlık bir takım çımkarmayacağı sinyalini verdi. Sanırım lige en iyi hazırlığın maç oynayarak yapılacağını düşünüyor. Benim kanaatim böyle bir maçta oynamayan yedek futbolculara şans vererek onlarında hazır olması ve takıma girmek için şans tanınması yönünde idi.

Sayın Daum'un açıklamalarından sonra Fenerbahçemizin ve Honved'in muhtemel onbiri;

FENERBAHÇE: Volkan, Ali, Bilica, Önder, Vederson, Deivid, Cristian, Selçuk, Andre Santos, Alex, Güiza

HONVED: Nemeth, Debreceni, Benjamin, Botis, Hajdu, Vukmir, Hidi, Macko, Pastva, Hrepka, Abraham

İki takım arasında oynayacak bu rövanş maçı seyircisiz olarak Jozsef Bozsik Stadında yapılacak. Jozsef Bozsik Stadı ve stada ismini veren macar futbolcu hakkında bilgi burada. Macar ekibi, geçtiğimiz sezon İnter Toto Kupası’nda Avusturya’nın Sturm Graz takımıyla oynadığı rövanş maçında çıkan olaylar nedeniyle, bir maç seyircisiz oynama cezasına çarptırılmıştı. Honved’in cezası, bu sezona sarktığı için Fenerbahçe maçı boş tribünler önünde oynanacak.

5 Ağustos 2009 Çarşamba

Anlamsız Serüvenlerin Kahramanları

Ne diyeyim ki ben sana Aurelio, seni Fenerbahçeden zorla mı gönderdiler, kalman için azmı para verdiler? Sen ne yaptın ''Avrupa da Avrupa'' diye tutturdun, zorla gittin. 30 yaşına gelmişsin senin yaşındakiler kariyer değil para peşinde koşarken, sen ne yaptın kariyer yapacağım dedin, gittin aldın boyunun ölçüsünü. 2-3 sene daha adam gibi mukavele yapıp oynamak varken, takımınıda zor durumda bırakıp, tuttun Tutumlu'nun eliden gittin. Şimdi kulüplerin kapılarını aşındırsın menajerin TUTUMLU. Sporcu, çevik ve ahlaklı olmasının yanında zekide olacak.

Peki ya sana ne demeli Lugano. Fenerbahçe taraftarının gönlünde bir taht kurmuşsun, seni defansın bel kemiği gibi gören taraftar sana ilgisini, sevgisini hiçbir zaman esirgememiş, peki buna karşın sen ne yaptın. Fenerbahçe'nin verdiği parayı beğenmeyip burun kıvırdın, sonrada taliplerinden gelen transfer tekliflerinin %40-50'si vergiye gideceğini ve eline geçecek paranın, Fenerbahçeden aldığının yarısı dahi olmayacağını ancalayınca ve sözde transfer tekliflerinden de sonuç çıkmayıp kendine bir kulüp bulamayınca ortada kaldın. Belki bir umut bekle Fenerbahçe olur! Ha bu arada Edu Fenerbahçe ile antremanlara çıkmaya başladı. Sözleşmesi askıyada alınmadı. Bundan sonrada Edu'nun sözleşmesi askıya alınırsa da, Fenerbahçe bu saatte kadar senin keyfini beklememiş ve zaten Edu için bir alternatif düşünmüştür. Öncelikte bu alternatif olacaktır. Şimdiden geşmiş olsun sana diyorum Lugano.

Hergün Fenerbahçe ile isimleri anılan bu eski Fenerbahçeli futbolcular, mantığı anlaşılamaz bu kararları nedeniyle birer anlamsız serüven kahramanı olmaya hak kazandılar. Yola çıktıkları bu anlamsız serüvende, ikisinede sığınacak bir liman bulmalarını temenni ediyorum.

Başarı Aklın Bir Eseri, Zekanın Bir Ürünüdür...

4 Ağustos 2009 Salı

Cesur Yürekle Yola Devam

Fenerbahçeye geldiğinden beri oynadığı futbolla herkesin beğenisini kazandı. Taraflı tarafsız herkesin gönlüne taht kurdu. Milli futbolcumuzla Fenerbahçemiz 5yıl daha yola devam kararı aldı. Cesur yürekle sözleşme uzatma kararı alan yönetimimizi tebrik ediyorum. Sayın Aykut Kocaman'ın ''Fenerbahçenin geleceğini planlamak zorundayız'' derken sadece dış transferde değil kadro içinde de gerekli atılımların yapılacağını kastettiğide bu anlaşma ile belli oldu. Bu sene izlenen Transfer Politikası, yönetimimiz, sportif direktörümüz Aykut Kocaman ve teknik direktörümüz Daum arasında uyum içerisinde sürdürülüyor. Bu uyumun devamını temenni ediyorum. CESUR YÜREK GÖKHAN GÖNÜL senin bu takımda olmandan ve seni izlemekten Fenerbahçe taraftarı olarak kıvanç duyuyoruz.

3 Ağustos 2009 Pazartesi

Tebriği En Çok Hak Edenler

Roland Koch, Fenerbahçemizde 3 yıl 1. Daum döneminin yardımcı antrenörü, kondisyoneri, teknik direktör yardımcısı. Hangisini isterseniz onu diyebilirsiniz. Ancak şu bir gerçek hem sempatik hemde sevilen bir insan. Fenerbahçe, onun kondisyoner olduğu dönemde tarihinin, en koşan takımı oldu ve şimdi 2. Daum döneminde de takımın başında. Kim nerderse desin teknik direktörlük için Daum ismi geçince önce aklıma Koch geldi. Daum'dan çok onun takıma geleceğine sevindim. Özellikle Aragones'li dönemde sürenen bir takımı ancak Koch gibi bir adam diriltebilirdi. Başarıların arkasındaki gerçek isimleri yeri geldikçe onurlandırmak gerekir diye düşünüyorum.Almanya Kampında, taraftarın yoğun ilgisi nedeniyle otellerine kapanan futbolcular akşamı hafif çalışma ile geçireceklerini sanarken, Koch takımı otel merdivenlerinde koşturdu. Futbolculara kronometresini göstererek "Hızlıca yukarı çıkıp geri geleceksiniz. Geç kalan arkadaşını sırtına alıp yine çıkacak" diyerek kuvvet çalışması yaptırdı. Belki futbolcular için Koch gibi birinin başlarında olması zor olabilir. Argonesten sonra, ilk ciddi sınavı Süper Kupa maçında, maçın son dakikalarına kadar ayakta kalan ve rakibine oranla, sahada daha diri kalmayı başaran bir takım vardı. Bu kadar kısa bir süre içinde sağlanan diriliş, sadece Koch gibi bir kondisyonerin yeteneği ve başarısıdır. Bilgisi ve tecrübesi ile takımıza ilerki günlerde daha fazla güç katacağına dair Koch'a, taraftar olarak güveniyoruz. Bu yapısı ve işine olan saygısı nedeniyle de Koch'un, en büyük saygıyı hak ettiğini düşünüyoruz.
TEBRİKLER Roland KOCH....

Gerçek değer nedir bilene...

2 Ağustos 2009 Pazar

Süper Kupa Sahibini Buldu

İlk yarısı karşılıklı pozisyonlar ile derbi maçına yakışır geçen maçta, goller ikinci yarıda geldi. Sayın Denizli maç öncesi yaptığımız yorumda belirttiğimiz hücum kadrosunu sahaya sürdü. Ancak hücum kadrosunda Holosko yerine Bobo'ya yer verdi. İlk yarıda bu kadro yapsıyla Bobo, Yusuf ve Nobre ile üç net pozisyona girerken kalesinde Alex(2), Guiza(1) ve Santos(1)'un girdiği dört net pozisyon verdi. Beşiktaşın hücum oynayarak maçı kazanamayacağını söylemiştik. Bu oyun tarzı ile belki başa baş mücadele etti. Ancak takım kadrosu bence maçı kazanacak kalitede değil ve eğer derbi maçlarına bu şekilde çıkarsa maç kazanmasıda zor. İlk yarının başlarında daha üstün gözüken Beşiktaş, ikinci yarıda maçın sonlarına doğru oyundan düştü. Böyle olacağını tahminini daha evvel yapmıştık. Barış kupasının psikolojik ve fizyolojik yorgunluğu maçın sonuna doğru etkisini gösterdi.

Fenerbahçemizde defans zafiyetlerinin öne çıkacağını beklediğimiz maçta, savunmada gelen hatalar ile 3 net pozisyon verildi. Ancak bu dakikalarda futbol perisi Fenerbahçenin yanında idi. İkinci yarda maçı kazanmayı daha çok isteyen ve ayakta kalan Fenerbahçemiz Kaptanı Alex ile maçı kopardı. Aragonesten sonra Fenerbahçemizde bugünkü en büyük ilerleme, sahada gösterdikleri direnç oldu. Gollü geçmesini beklediğimiz maçta son vuruşlardaki beceri gösterilemeyince maç 2-0 bitti ve Süper Kupa sahibi Fenerbahçemiz oldu.

Bir sözüm hakemlere, maça verdikleri kararlar ile maçın önüne geçtiler ve tüm maç boyunca çok kötüydüler. Lig öncesi maçlara futbolcular kadar hakemlerinde hazırlanması gerekiyor. Bir sözümde FOX TV'ye, her önemli pozisyonda topun olduğu yere reklam koyarak maçı rezil ettiği için teşekkürler...

Beşiktaş - Fenerbahçe Süper Kupa Maçını Kim Kazanır?

TFF Süper Kupası'nda
Beşiktaş -Fenerbahçe Maçını
FOX TV'den Saat:21.00 'da Canlı Olarak İzleyebilirsiniz.


Muhtemel onbirler:

BEŞİKTAŞ

Rüştü, İ.Köybaşı(İ.Üzülmez), Sivok, Ferrari, Erhan, Serdar(Tello), Ernst, Fink, Holosko, Yusuf, Bobo(Nobre )

FENERBAHÇE

Volkan, Önder, Bilica, Gökhan, Dos Santos, Cristian, Emre, Kazım, Deivid(Vederson), Alex, Güiza

Bu akşam süper kupa maçı öncesi Maçı kim kazanır? Kupayı kim alır? gibi soruları bende herkes gibi soruyorum. Sorulara yanıt bulmak için ise iki takımı değerlendirdim. Muhtemel onbirleri yukarıda verdim. Fenerbahçemizin çıkacak muhtemel onbiri belli. Bu kadroda sadece Deivid'in oynadığı mevkide bir değişiklik yapabilir Daum. Deivid oynarsa o kanada işlerlik kazandırmalı yoksa honved maçında olduğu gibi sadece sağ kanat organizasyonlarına kalırız. Pas ve hücüm organizasyonları geçen seneye göre bu sene daha iyi olan takımımızda en çok defanstaki ikili bu maçın kaderini belirleyecek. Fenerbahçe açısından tabii. Ayrıca Cristian ve Emre ikilisinin ön planda çıkacağı bir maç bekliyorum. Zira Beşiktaş gol organizasyonu için kanatları değil orta sahadan defansın arkasına atılacak toplar ile gol arayacak. Önder, Bilica ikilisi hata yapmaz ve Emre Cristian ikilisi defansa yardım ederse Beşiktaş gol pozisyonuna girmekte zorlanacaktır. Ancak mutlaka gol bulacaklar. Çünkü Honved, Boluspor ve Almanya kampındaki hazırlık maçlarında hep gol yedi Fenerbahçe. O nedenle de demiyormuyuz zaten defanstaki ikili Fenerbahçenin yumuşak karnı diye. Beşiktaş'ın ilk onbiri konusunda tereddütlerim var. Sayın Denizli bu maç için nasıl bir onbir ile çıkar ve hücüm mu yoksa kapanıp kontra atak bir futbol anlayışımı benimser göreceğiz. Bunu ilk onbir tercihi belli edecek. Beşiktaş'ın bu maçta gol bulacağını ancak bulduğu golden fazla yiyeceğini düşünüyorum. Beşiktaş, ceza sahası içinde bir savunma anlayışı ile maça çıkarsa yenilmekten kurtulamaz. Denizlinin böyle bir hata yapacağını düşünmüyorum. Bence ceza sahası önünde orta saha yakın ve kontraatak bir futbol benimseyecek Denizli. Zaten şuan Beşiktaş'ın oynadığı en iyi taktikte bu. Bu nedenlede yukarıda verdiğim onbiri (Tello ve Nobre, İbrahim Üzülmez yedek) tercih edecek Denizli. Emre ve Cristian'a fazla iş düşeceğini söylememin nedeni Beşiktaşın bu oyun tarzı zaten. Eğer Tello'lu bir kadro yaparsa Denizli, bu seferde yabancı kontejanı nedeniyle Nobre'yi ve Fenerbahçenin sağ kanatına önlem almak içinde İbrahim Üzülmez'i kadroya dahil edecektir. Bu kadro ile Beşiktaş atak bir futbol oynacağını çıkarabiliriz. Ancak bu kadronun şansı olmaz Fenerbahçeye karşı. Beşiktaş hangi kadro ile çıkarsa çıksın gerekli önlemleri alacağını tahmin ediyorum Sayın Daum'un.

Kısacası Fenerbahçe topa ve ayağına hakim futbolcuların olduğu, hücum organizasyonları daha iyi bir takım. Ancak Argones'ten sonra Fenerbahçe kondisyon olarak henüz tam olarak torparlanamadı. Biraz daha zamana ihtiyacı var bunun için. Defans ikilisi ise yumuşak karnı.

Beşiktaş geçen senenin şampiyonu ve takımına yeni transferler ile güç kattı. Denizli ile yollarına devam ediyor olmaları artı bir avantaj sağlıyor. Fenerbahçeye oranla daha diri bir görüntü içindeler. Ancak Beşiktaş topa sahip olma ve gol pozisyonu üretme açısından Fenerbahçeye oranla daha az beceriye sahip. Buna karşın savunma becerisi daha yüksek. Ayrıca Barış Kupasında psikolojik açıdan biraz hırpalandığını düşünüyorum Beşiktaş'ın. Bu akşam bu nedenle ilerleyen dakikalar Beşiktaş için zor olacak. Fenerbahçemiz galibiyete daha fazla yakın görünüyor bence. Bir taraftar olarak başka ne diyebilirim ki. :)

Sonuç olarak çekişmeli ve gollü bir maç olacak. Kazanmayı daha fazla arzulayan ve isteyen takımın bir adım daha öne çıkacağı, birazda futbol perisinin yardım edeceği takım kazanacak ve kupayı alacak bu akşam. Fenerbahçemize Başarılar Diliyorum.

Herşeyden Önce Güzel ve Centilmence Bir Karşılaşma Olsun ve Türk Futbolu Kazansın...

TFF Süper Kupa

TFF Süper Kupası, eski isimleriyle Cumhurbaşkanlığı Kupası veya Devlet Başkanlığı Kupası, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından Türkiye ligi ve Türkiye Kupası şampiyonları arasında düzenlenmek üzere 1966 yılında başlatılan futbol karşılaşmasıdır.

Futbol sezonu maçla son bulurdu ve Cumhurbaşkanının adını taşıyan bu kupa Ankara'da yapılırdı. Kupa, 1981 ve 1982 yıllarında Devlet Başkanlığı Kupası adı altında oynandı. Cumhurbaşkanlığı Kupası, son kez 1998 yılında düzenlendikten sonra kaldırıldı ve yerine Türkiye Süper Kupası (TFF Süper Kupa) düzenlenmektedir.

2006 Yılından itibaren TFF Süper Kupa ismi ile oynanmakta olan organizasyon, 30 Temmuz 2006'da ilk kez Frankfurt, Almanya' da başladı. İlk maçı 2005-2006 Sezonunda Turkcell Süper Lig Şampiyonu Galatasaray ve Fortis Türkiye Kupası Şampiyonu Beşiktaş oynadı. Beşikteş, Galatasaray'ı 1-0 yenerek turnuvanın şimdiki adıyla kupanın ilk sahibi oldu. 2006-2007 Sezonunda Turkcell Süper Lig Şampiyonu Fenerbahçe ve Fortis Türkiye Kupası Şampiyonu Beşiktaş oynadı. Fenerbahçe, Beşiktaş'ı 2-1 yenerek kupanın şimdiki adıyla 2. sahibi oldu. 2007-2008 sezonunda Turkcell Süper Lig Şampiyonu Galatasaray ve Fortis Türkiye Kupası Şampiyonu Kayserispor oynadı. Galatasaray, Kayserispor'u 2-1 yendi ve kupanın şimdiki adıyla 3. sahibi oldu.

Süper Kupa, Turkcell Süper Lig Şampiyonu ile Fortis Türkiye Kupası Şampiyonu olan takımlar arasında oynanır. Turkcell Süper Lig Şampiyonu aynı zamanda Fortis Türkiye Kupası Şampiyonu olduğu takdirde, Fortis Türkiye Kupası İkincisi ile oynar. Bu nedenle 2009 yılı Türkiye Süper Kupa finali ise; 2008-2009 Fortis Türkiye Kupası ve aynı zamanda 2008-2009 Turkcell Süper Lig Şampiyonu olan Beşiktaş ile statü gereği Fortis Türkiye Kupası 2.si Fenerbahçe arasında oynanacaktır.