1 Ağustos 2009 Cumartesi

Mazide Bir Anı Olan Kupa Organizasyonları


Atatürk Kupası

Futbol Federasyonu, Ulu Önder M. Kemal Atatürk adına 4 kez kupa organizasyonu düzenledi. 1955 yılında ilki düzenlenen Atatürk Kupası turnuva usulü ile yapıldı.Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Adalet ve Vefa takımları bu turnuvaya katıldı. Turnuvada Fenerbahçe ikinci olurken birinci Adalet ilk Atatürk Kupası'nın sahibi oldu. Adalet takımı kapandığı için bu kupa şu anda Adalet Fabrikasının şeref bölümünde bulunmaktadır.

İkinci Atatürk Kupasını Fenerbahçe, Beşiktaş’ı ve Galatasaray’ı yenerek kazandı. 34 yıl aradan sonra tekrar 10 Kasım 1998 tarihinde Ulu Önder Atatürk'ün ölümünün 60. yılında üçüncü kez düzenlenen en büyük kupa Atatürk kupasını da yine Fenerbahçe, Beşiktaş’ı yenerek müzesine götürdü. 1 Kasım 2000’deki son kupayı Beşiktaş, Galatasaray galibiyetiyle elde etmiştir.

86 yıllık Cumhuriyet tarihimizde, cumhuriyetimizi kuran Atamız adına bu güne kadar 4 kez kupa organizasyonu düzenleyerek vefa örneği gösteren Federasyonumuza da teşekkürler!!!

Başbakanlık Kupası

Başbakanlık Kupası, ilk kez 1944 yılında oynanmaya başlanmıştır. 5 yıl devam eden kupa, Türkiye Amatör Futbol Birincisi ile Milli Küme Şampiyonu arasında oynanmıştır. 1950 yılında Milli Küme'nin son bulması ile Başbakanlık Kupası da 1966 yılına kadar yapılmamıştır. 1966 yılında Türkiye Futbol Federasyonu uygulamayı yeniden başlatmıştır. 1982, 1983, 1984 yıllarında ise ara verilmiştir. Son kez 14 Mayıs 1998 tarihinde Fenerbahçe'nin bu kupayı kazanmasından sonra Başbakanlık Kupası tekrar kaldırılmıştır ve mazideki yerini almıştır.

Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası ( TSYD kupası)

Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) tarafından 1963 yılında düzenlenmeye başlanan ve sonrasında gelenekselleşen bir turnuva idi. İstanbul Şubesi'nin düzenlediği "Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası" İstanbul'un üç büyük kulübü olan Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray arasında oynanırdı. 1968 - 1969 sezonunda oynanmayan bu kupa, 1999 - 2000 sezonundan sonra, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'ın istemesi üzerine kaldırılmıştır. Kupayı en son Galatasaray kazanarak müzesine götürmüştür. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş bu kupayı 12'şer defa kazanma başarısı göstermişlerdir. Artık sadece Anadolu'da düzenlenmektedir. Şu sıralar TSYD Ankara Turnuvası oynanmakta ve TRT ekranlarından canlı olarak yayınlanmaktadır. Turnuvaya 4 Takım katılıyor.

YORUM

Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası (TSYD kupası) sezon başlarında düzenlenen bir hazırlık turnuvası olması ve üç büyük takımımızın lige hazır olup olmadıklarını görmemiz açısından bence önemli bir turnuvaydı. Ancak üç büyük kulübümüz bunu sakıncalı bulmuş olmalı ki kupa turnuvası kaldırıldı ve bu kupada mazideki yerini aldı.

Sözün özü, bir dönem ülkemizde oynanan bu kupa organizasyonları şimdi mazide bir anı olarak hatırlanıyor ve kupalar müzelerimizde tarihi bir kanıt olması adına tutuluyor.

Bu arada bir sözümde TFF ve Üç büyüklerimizin Başkanlarına olacak. Abuk sabuk takımlar ile yapılan hazırlık maçları veya organizasyonlara katılmak suretiyle Türk futbolunu yüceltilmesi ve takımlarınızın Avrupa düzeyinde mücadele edebilecek bir seviyeye gelmesini beklemek umuttan öteye geçemez. Dünyada olduğu kadar ülkemizde de oldukça fazla ilgi gören futbol maçları ile ulusal bir heyecan yaşanmaktadır. Bu nedenle lig öncesi özellikle Avrupa kupalarında oynayacak takımların katılımlarının sağlanacağı bir Kupa turnuvası düzenlenmesini son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde bugün Sivaspor'un daha öncede diğer büyük takımlarımızın yaşadığı hayal kırıklıklarının önüne bir nebze olsun geçilecektir kanaatindeyim. Ulusal bir kanaldan da şifresiz yayınlanacak bu turnuvanın, Futbola, Süper Lig'e ve Kupalara olan ilgiyi daha da arttıracağı açıktır.

ÖNERİ

Turnuvanın ismi: ATATÜRK TURNUVASI
Turnuva Katılımcıları; Turkccell Süper Lig'i ilk 5'te bitiren ve Bank Asya 1.Lig'ten Turkcell Süper Lige çıkmayı başaran 3takım olabilir. Süper Lig'i ilk 5'te bitiren takımlar arasında Fortis Türkiye Kupası Şampiyonu yoksa 5. olan takım yerine Fortis Türkiye Kupası Şampiyonunun katılabileceği 8 takımlı böyle bir turnuva organizasyonu, lige yeni çıkan takımların kendilerini görmeleri için, ilk 5'teki takımlarımız içinse Avrupa kupaları öncesi iyi bir hazırlık turnuvası olabilir.

31 Temmuz 2009 Cuma

Biz İstedik Onlar Cevap Verdi

UEFA Avrupa Ligi 3. tur ön eleme karşılaşmasında Fenerbahçemizin bu sevgi yumağını defalarca yaşamasını ve bizede yaşatmasını istedik.
Bu sevinç yumağını defalarca yaşadılar ve yaşattılar... Tüm Maçlarda aynı sevinç yumağını yaşamanız ve bizede yaşatmanız dileğiyle. TEŞEKKÜRLER...

Fenerbahçe - Budapest Honved Maçının Ardından

Skor, Boluspor maçı ile aynı skor. O maçtan sonrada yaptığım yorumda Honved için Fenerbahçe'nin rakibi olamayacağını söylemiştim. Aynı yorumları sonrasında da dile getirdik. Fenerbahçemiz Maç öncesi tahminimizdeki ilk onbiri ile sahaya çıktı. Honved'te ise tek isim farklı idi, Diego yerine yeni transferlerden Pastva oynadı. Ancak hemen söylemeliyim ki ben maç öncesi yorumumda söylediğim gibi daha fazla direnen ve koşan bir Honved bekliyordum. Ancak Teknik Direktör Sisa çok büyük bir hata yaptı. Ceza sahası içine gömülü bir şekilde savunma yapma anlayışı ile çıktı ve kaçınılmaz son ile karşılaştı. Skor iyi, maç güzel. Ancak cılız Honved ataklarında verdiğimiz pozisyonlarda gözden kaçırılmasın. Yediğimiz gol ve verilen pozisyonlar, Bilica ve Önder'in savunma göbeğinin ikilisi olamayacağını gösteriyor. Birbirlerinin kademesine girerek kademe boşaltılar. Dolayısıyla da maç boyunca uyumlu bir görüntü çizmediler. Ne Almanyadaki hazırlık maçları ne Boluspor maçı nede Honved maçı gücümüzü ölçmek için ölçüt olabilecek maçlar değiller. Beşiktaş ile yapılacak Süper Kupa maçında asıl Fenerbahçe'yi görmek mümkün olacak kanaatindeyim. Yanlız Boluspor ve Honved maçlarında şunu gördük. Fenerbahçemiz asıl transferleri kadro içinden yapmış. Emre, Kazım ve Guiza'dan bahsediyorum. Diyebilirimki bu üçlü bu sene takımın Alex, Gökhan gibi vazgeçilmezleri arasına girecekler. Bir dip notta Cristian için belirtelim. Maç boyunca Emre'nin ileri çıkışlarında boşalttığı kademelere son derece iyi girdi. Emre ile iyi bir ikili oluşturdular. Sağda ise Kazım ile Gökhan tek kelime ile Honved'in sol kanadını ezdi. Bu ikili bu sene çok iş yapar gözüküyor. Guiza ise Daum'un kendisine olan güveni boşa çıkarmayacak gibi görünüyor.

Aragones Fenerbahçesinden Daum Fenerbahçesine geçerken en büyük değişim, takımın pas ve topu tutma yüzdesindeki artışla birlikte koşan bir takım haline gelmesi olmuş. Maçta Daum beklenen değişiklikleri yaptı. Deivid ve Mehmet Topuzun girmesini bekliyordum. Ancak değişim sonucu aldığı mevkiler beni şaşırttı. Sanırım bu sene bu gibi değişiklikleri Daum'dan fazlası ile göreceğiz. Deivid, R. Carlos'un sakatlanması üzerine Adrian'ın sol beke çekilmesi ile Adrian'ın mevkisine geçti. Zico döneminde bir ara o bölgede denenmiş ancak Deivid o bölgeyi yadırgamıştı. Bu maçtada aynısını gördük. Deivid sol kanatta oynamak istemeyen bir görüntü çizdi. Daum, M. Topuz'u o mevkide düşünebilirdi diye düşünüyorum. Deivid'in Daum'un tekrardan yarattığı Kazımı bu takımdan kesmesi zor bence. Carlos'un sakatlanmasından faydalanarak o bölge için çaba gösterse ilk onbir için daha fazla şansı olur. Yoksa Deivid'e yedek kulübesi gözüküyor.

Bu akşam UEFA Avrupa ligi 3. tur mücadelesinde Fenerbahçemizin ve Galatasay'ın gösterdikleri mücadele ve oyun takdirleri topladı. Ezeli rakiplerin bu sene lig'te nefes kesen bir mücadele gösterecekleri sinyali şimdiden gelmeye başladı. Fenerbahçe ile Galatasaray'ın yediği golün, şablon olarak aynı olmasıda bu gecenin enstantenesi oldu.

Saygı, Sevgi ve Nice Galibiyetlere...

30 Temmuz 2009 Perşembe

Fenerbahçem Bu Akşam Kazanmalısın

Bu akşam oynanacak olan UEFA Avrupa Ligi 3. ön elemesi karşılaşmasında Fenerbahçemizin bu sevgi yumağını defalarca yaşamasını ve yaşatmasını istiyoruz. Takımımızın ve Honved'in beklenen muhtemel onbirleri;

FENERBAHÇE: Volkan, Gökhan, Bilica, Önder, R.Carlos, Kazım, Cristian, Emre, Santos, Alex, Güiza

HONVED: Nemeth, Debreceni, Benjamin, Botis, Hajdu, Vukmir, Hidi, Macko, Diego, Hrepka, Abraham

Kalecileri Nemeth, 34 yaşında tecrübeli bir kaleci olup, Honved'in bu seneki yeni transferlerinden. Defansındaki geri dörtlüde oynayan Debreceni 20, Benjamin 22, Hajdu 26, Botis 31 yaşında olup, yaşı itibari ile de en tecrübeli futbolcu Romen Botis. 2006'da Africa Sport'an tranferi yapılan siyahi futbolcu Benjamin, çevik bir futbolcu. Sol bek Hajdu, takımımızın sağ kanatını zorlayabilecek kalitede. Bu nedenle o bölge oynayacak Kazım ve Gökhanın daha dikkatli olması gerekiyor.

Orta sahadaki Vukmir 3o her iki ayağınıda iyi kullanabiliyor daha çok defansif özalliklere sahip, orta sahanın bir diğer ismi 18 yaşındaki Hidi ofansif yapası ile macar futbolunun gelecek vadeden isimlerinden. Slovak Macko 27 yaşında olup gerektiğinde ofansif ve grektiğinde defansif bir karakterde oynayabiliyor. Macko'da Honved'in bu seneki yeni transferlerinden. orta sahanın bir diğer ismi 21 yaşındaki Brezilyalı Diego ise Hadju'nun önünde oynayan tam bir sol kanat oyuncusu. Sol ayağını iyi kullanan Diego, Hadju ile birlikte bu akşam Kazım ve Gökhan'ı yoracak gibi görünüyor.

Forvette iki genç isim var. Yeni transfer 22 yaşında Macar Hrepka bu sene Honved'in bolservis verdiği tek oyuncu. Ceza sahası içinde ve dışında oynamayı seven bir forbolcu. Macarlar onada gelecek vadeden bir futbolcu gözü ile bakıyor. Forvetteki diğer isim 2006'da Jomo Cosmos takımından transfer edilen 23 yaşındaki Abraham ise daha çok ceza sahası içinde oynayan ve bu alanda etkli olan bir isim.

Fenerbahçemizi herkes tanıyor. Fazla birşey söylemek gerekmiyor. Tamam macar takımı Fenerbahçemizle kıyaslanamayacak kadar mütevazi bir takım. Ancak tarihimizdeki bazı olaylarıda hatırlayarak rakibi küçümsemeden gerekli konsantrasyon ile sahaya çıkılmalıyız. Rakip genç oyunculardan kurulu ve çok koşacak. Bu akşam Honved teknik direktörü Sisa ligde oynadıkları gibimi yoksa farklı bir dizilişlemi çıkar bilmiyorum ama şu bir gerçek sağ kanadımızda oynayacak iki futbolcuya bu akşam daha fazla iş düşecek. Sayın Daum sağ kanatta Gökhan ve Kazım iklisine yer verecek öyle görünüyor. Kazım özellikle Boluspor maçında olduğu gibi Gökhan'ın ileri çıkışlarında kademeye girmeli ve defans yapmayı unutmamalı. Maçın ilerleyen dakikalarında Kazım ile Deivid değişimi şaşırtmaz. Benim tercihim Deivid'in ilk onbirde oynaması ama teknik adam Daum. Son olarak Emre'nin dünkü antramanda bir saktlığı olmuş. Bu akşam Emre'nin yerine Mehmet Topuz'u ilk onbirde görürsek hiç şaşırmam. Emre ile başlarsa Daum mutlaka Mehmet Topuz'u da ilerleyen dakikalarda Emre'nin yerine oyuna alacaktır.

Fenerbahçem Bu Akşam Yolun Açık Olsun...

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Fenerbahçe - Budapest Honved

UEFA Avrupa Ligi 3.Ön Eleme Turu
30 Temmuz 2009, Futbol Smart’tan Saat:21.45'te
Fenerbahçe - Budapest Honved Maçını Canlı Olarak İzleyebilirsiniz

Avrupa Ligi 3. ön eleme turunda kuralıp çekilip Fenerbahçe karşılacaklarını öğrenince Honved Teknik Direktörü Tibor Sisa, "Avrupa arenasında oynamak istiyorduk, bu amacımıza ulaştık. Bundan 10 yıl önce bir Türk takımı ile eşleşsek bayram yapardık, ancak zaman değişti. Daha kötüsünü çekemezdik. Türk futbolu sadece Avrupa’da değil, dünyada da elit düzeyde bulunuyor. Çekilebilecek en güçlü rakibi çektik diye üzülmemize gerek yok. Tur atlamak için herkesin ve bizim de favorimiz Fenerbahçe. Ama biz yine de umutluyuz. Şansımız çok az da olsa bunu değerlendirmek için hazırlıklara başlayacağız." diyerek türk takımlarına özellikle takımımıza methiyeler düzmüştü.

Sonrasında Sisa, ''Daum’un dünyanın en önemli hocalarından biri olduğunu ifade eden Sisa, “Kadrosunda dünya yıldızlarını barındıran Fenerbahçe, hem bütçesiyle hem de seyirci potansiyeliyle dünyanın en önemli takımlarından biri. Fenerbahçe ile karşılaşacağımız için çok mutlu, aynı zamanda heyecanlıyım. Başkanımız, başarı için hiçbir şeyden kaçınmıyor. ancak Fenerbahçe ile boy ölçüşebilecek durumda değiliz. Avrupa’da bile çok az sayıda takım Fenerbahçe ile boy ölçüşebilir. Futbol sürprizlerle dolu. İstanbul’a teslim olmaya gitmiyoruz. Futbolcularım, kendilerini göstermek için iki misli mücadele edecek. Fenerbahçe’den korkmamız için bir sebep yok. Çünkü elenirsek kimse bize hesap sormaz. Fenerbahçe maçından zevk almak için oynayacağız. Hayal aleminde uçmuyoruz. Turu geçmek için çok az şansımız var ama yok değil'' diyerek övgülerine devam etmiş ve mütevazi bir açıklama yapmıştı.

Maç yaklaştıkça beyanatlarıda değişen Sisa, 30 Temmuz’da İstanbul’da oynanacak ilk karşılaşmadan avantajlı bir skorla ayrılmanın hesaplarını yaptıklarını, Kadıköy’de iyi bir skor elde ederek, Budapeşte’de turu geçmek istediklerini ifade etmeye başladı. Benzer ifadeler Honved savunmasıdaki iki isim Hajdu ve Benjamin tarafındanda kullanıldı.

Maç yaklaştıkça bu şekildeki beyanatların normal olduğunu düşünüyorum. Ancak Sisa ve Honved'li futbolcular, sanırım takımımızı gözüne kestirdi yada bizim bilmediğimiz kadar iyi bir takımlar. Tabii Fenerbahçemiz hakkında derin bilgilerede sahipte olabilirler :) diye düşünmektende kendimi alamadım.
Maç bildiğiniz gibi yarın 21,45 te. İki takım arasında oynayacak rövanş maçı ise seyircisiz olarak 6 Ağustos’ta Macaristan’da yapılacak. Macar ekibi, geçtiğimiz sezon İnter Toto Kupası’nda Avusturya’nın Sturm Graz takımıyla oynadığı rövanş maçında çıkan olaylar nedeniyle, bir maç seyircisiz oynama cezasına çarptırılmıştı. Honved’in cezası, bu sezona sarktığı için Fenerbahçe maçı boş tribünler önünde oynanacak.

Honved bizi ne kadar tanıyor bilmiyorum ama biz biraz Honved'i Tanıyalım:

Ligde en son 1993 yılında şampiyon olan Kırmızı-Siyahlı ekip, geçen sezon ligi 14. sırada bitirdi ancak Macirastan Kupası’nı kazanarak, Avrupa Ligi’ne 3. ön elemeden katılma hakkını elde etti. Macar futbol tarihinin önemli ve köklü ekiplerinden biri olan Kırmızı-Siyahlı ekip, 1909 yılında kuruldu. 3 Ağustos’ta 100. yılını kutlayacak olan Honved, 1950 yılına kadar Kispest adıyla mücadele etti. Kispest (Küçükpeşte) semtinin takımı olan Honved’de Real Madrid ve dünya futbolunun efsane isimlerinden olan Ferenc Puskas da, 1949-55 yılları arasında forma giydi. Puskas’ın giydiği 10 numaralı forma müzeye kaldırıldı ve o günden beri 10 numarayı kimse giymiyor. Puskas’ın yanısıra, geçmişin ünlü isimleri Detari, Kocsis, Bozsik, Tichy de Kırmızı-Siyahlı formayı giydi. Macaristan Ligi’nde 13 kez şampiyon olan, ligi 12 defa ikinci bitiren Honved, 7 kez de Macaristan Kupası’nın sahibi oldu.

Budapest Honved’in sahibi bir Amerikalı: George Hemingway.
Kuruluş: 1909
Stadı: Bozsik Stadyumu (10.000)
Başkan: George Hemingway
T.Direktör: Tibor Sisa
Renkleri: Kırmızı-Siyah
Başarıları: Macaristan Ligi (13), Macaristan Kupası (7), Mitropa Cup (1), Trofeo Cup (1)
Yaş ortalaması: 25
Takım değeri: 5.000.000 Euro

İDEAL ONBİRİ:

Toth, Takacs, Debreceni, Benjamin, Madar, Diego, Ivancsics, Hidi, Horvath, Abass, Abraham

28 Temmuz 2009 Salı

Anderlecht - Sivasspor Maç Yorumu

Maçın Yorumu: İlk yarı maç sonucu, Anderlecht: 3 - Sivasspor:0

Fenerbahçe maçları dışında bir maçın yorumunu yapmayacaktım aslında. Ancak maç başlayıpta Sivasspor'un oyununu görünce, Süper Ligi 2. bitiren ve şampiyonlar ligine katılan bir takımın bu denli çaresiz kalışına şaşırdım. Hemen söyleyim hazırlık maçlarındaki kötü görüntü bugünde aynen sahada devam ediyor. Saha dizilişi, savunma anlayışı ile sivasspor son derece kötü. Sayın Bülent Uygun'u Sivasspor'u bu noktaya getirdiği ve fenerbahçeli oluşu nedeniyle hep taktir ettim. Ancak ilk yarıda sahadaki takım Bülent Uygun'un takımı değil gibi. Tamam, giden oyuncular, gelen yeni oyuncular ve sakatlıklar olur bir takımda, ancak bir takımın futbol anlayışı bu kadarmı değişir. ilk sekiz dakikada 3 önemli gol poziyonu veren, sonrasında da saha kurgusu hatalarına, takımın savunma anlayışındaki yanlışlıklar ve birde kişisel hatalar eklenince 18, 22 ve 32 dakikalarda Anderlecht'in golleri geldi. Ersen Martin'li forvetle bu sene çok zor gol atar Sivasspor. Umarım ikinci yarıda herşey Sivasspor için iyi olur.

İkinci yarıya Sivasspor iki değişikle başladı... 55dakika oldu sahada değişen birşey yok Anderlecht hala gol pozisyonuna giren taraf. Sivasspor yine orta sahayı ilk yarıda oluduğu gibi geçmekte zorlanıyor. 70dakika hala bir umutla maçı izliyorum. Bu dakikalarda Anderlecht oyuncu değişikliği yaptı. Ardından sakatık nedeniyle Sivasspor 3. oyuncu değişikliğini gerçekleştirmek zorunda kaldı. 76. dakika Anderlecht 4. golü buluyor. Sivasspor'un savunma organizasyonu kadar hücüm organizasyonları da son derece kötü. 87. dakika, Sivasspor ancak ilk köşe atışını kullanabildi. 90dakika artık maçın uzatma dakikaları oynanıyor. Uzatmalar oynanırken tam maç bitti derken Anderlecht 5. golü buluyor. Maç bitti nihayett... Diyebilirimki Anderlecht açısından bu maç hazırlık maçı oldu. Sivasspor hazırlık maçlarından daha kötü bir performans sergiledi ve tüm umutlarını yitirdi.

Maçtan Çıkan Sonuçlar

Sivasspor'un geçen seneki Sivasspora göre yitirdikleri; Takım olma anlayışını, savunma anlayışını, Teknik direktör'ün futbol anlayışını, pozisyonlardaki çalan her düdüğe itirazla disiplin anlayışını (bu sene çok kart görür sivas böyle devam ederse). Kısacası Sivasspor çok şey kaybetmiş. Bu şekilde giderse son iki sezondur süper lige heyecan katan Sivasspor, bu sezon bırakın ilk beşi ilk on için dahi zorlanır.

Anderlecht - Sivasspor

Tüm Türkiye Seninle Yiğido...
Şampiyonlar Ligi 3. Ön Eleme Turu
Anderlecht-Sivasspor Maçı saat:21.45'te CANLI-TRT1'de

ANDERLECHT
Proto, Deschacht, Biglia, Van Damme, Polak, Suarez, Boussoufa, Chatelle, De Sutter, Juhasz, Wasilewski

SİVASSPOR
Petkoviç, Abdurrahman, Sedat, Yasin, Hayrettin, Mbamba, Musa, Onur, İbrahim, Erman, Ersen Martin

STAT: Brüksel Constant
HAKEM: Craig Thomson (İSK)
TV YAYINI: TRT-1
SAAT : 21:45

Fenerbahçemiz 10 Günde 4 Maç Yapacak

Perşembe günü, UEFA Avrupa Ligi 3.tur mücadelesi ile sezona resmen başlayacak olan Fenerbahçemiz, on gün içinde tam dört maç yapacak. İlk olarak Şükrü Saracoğlu’nda Avrupa Ligi 3. ön eleme ilk maçında Honved’i ağırlayacak olan takımımız, Honved sınavından sonra 2 Ağustos pazar günü Süper Kupa Finali’nde Beşiktaş ile akabinde 6 Ağustos’ta rövanş maçını Macaristan’da Honved ile oynayacak. Macaristan dönüşü ise Süper Lig heyecanı yaşayacak ve Denizli deplasmanına gidecek. 10 günde 4 maça çıkacak olan Fenerbahçemizin bu dört maçlık periyotta süper kupayı alacağına, Honved'i eleyeceğine ve Denizli deplasmanında galibeyetle döneceğine inancımız sonsuz. Takımımıza önündeki bu yoğun periyotta Başarılar Diliyoruz...

Ariel Ortega Şimdi Ne Yapıyor?

Hürriyette, Ariel Orteganın haberini ve bir hazırlık maçında attığı golü görünce, bir zamanlar Fenerbahçemizin transfer ettiği ve benimde hayranı olduğum bu Arjantinli yıldızın haberini es geçmeyim dedim.

Yıl 2002, Fenerbahçe Arjantinli yıldız Ortega için River Plate takımına 5, Parma'ya 2.5 milyon dolar ve Ortega'ya da yıllık 2 milyon dolar vererek bu transferi gerçekleştirdi. Ortega Fenerbahçe'de 2002-2003 sezonunun ilk yarısında 14 maça çıktı, 5 gol attı, 4 sarı, 1 de kırmızı kart gördü. Bir maç var ki o maçta Ortega Fenerbahçe taraftarının gönlüne taht kurdu. Yeri gelmişken bu maça değinmeden geçmek olmaz tabii ki. Tarih: 6 kasım 2002, Fenerbahçemizin ezeli rakibi Galatasarayı 6-0 yendiği müthiş maç. Öncesi ve sonrası ile çok konuşulan bu maç için neler yapılmadı ki, kartpostallar, web sayfaları, fotoromanlar vs. Sonrası, hala ezeli rekabet devam ediyor. Bizde izlemeye devam ediyoruz:)

Asıl mevzuya geri dönelim Ariel Ortega. Geldiği dönemde bir Fenerbahçeli ve bir futbolsever olarak, benim olduğu kadar rakip tüm taraftarın da kendi takımında görmek istediği bir futbol çambazı idi. Ancak ne yazıkki Arjantinli futbolcunun, takımın o dönemdeki hocası Werner Lorant'la yıldızı barışmadı, takımdaki futbolculardan özellikle Ceyhun ve Revivo ile anlaşamadı. Lorant, Ceyhun ve Revivo bermuda şeytan üçlüsü nedeniyle takıma ve Türkiye'ye uyum sağlayamadı. O dönemin yıldız oyuncusu, herkesin izlerken hayran kaldığı, maradonanın velihatı olarak görülen Ariel Orteganın, Fenerbahçeden ayrılış hikayesi başladı. Devre arasında Arjantin'e gidip dönmeyince Fenerbahçe, FIFA'ya başvurdu. Uzun süren hukuki mücadelede sonunda FIFA Fenerbahçe'yi haklı bulundu. Ariel Ortega'ya para cezası ve 1 yıl futbol oynama yasağı getirdi. Ariel Ortega bu nedenle 2003-2004 sezonunu yeşil sahalardan ve meşin yuvarlaktan uzak geçirdi. Şuan 35 yaşındaki Ariel Ortega, River Plate takımın oyuncusu olarak futbol yaşantısına devam etmektedir.

Bilginize...

Not: Tarih, Ceyhun ve Revivonunda bir sene sonra takımdan ayrılışını yazdı. Kazma milletin kuyusunu kazarlar kuyunu.

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Fenerbahçeli Doğmak, Fenerbahçeli Olmak ve Bir Fenerbahçeli Olarak Gurur Duymak

Günlerden birgün bir çocuk dünyaya gelir. İçinde bir coşku, tarif edilemez bir duygu vardır. İlk zamanlar kelimeler yoktur henüz onun için. Ağlayarak dile getirmeye çalışır coşkusunu, tarif edilemez bu duygusunu. Sonra ilk kelimeler dökülür ağzından. Ancak kelimeler derman olmaz, ifade edemez içindeki bu heyacanın kaynağını, bilemez nereden gelir, nereye gider bu coşku fırtınası. Sonra, bir gün ansızın karşılaşır. O anlam yükleyemediği coşkunun, heyacanın sebebiyle. Karşısında duruyordur sarı lacivert rengi, tüm zorluklara karşı aşkını terk etmeyen sevgilinin simgesi kanarya ile FENERBAHÇE'si. O zaman anlar hayatın neden bu kadar coşkulu ve tutkulu olduğunu. Başta kavrayamaz, neden bu coşku pehdalanmıştır içine, ne zaman, nasıl olmuştur, anlam veremez. İlk zamanlar, ''Babam, annem, ağabeyim de fenerli, onlar verdi bu coşkuyu bana, Evet evet ondan fenerbahçeliyim ben der.'' Ancak bir zaman gelir, farklı bakmaya başlar hayata. Fenerbahçe'sinde değişimler olmaktadır. O takımda simge olmuş isimler bir bir ayrılmaktadır ya takımdan koparılmaktadır yada başka takımlara gitmektedir. ''Olamaz, bu nasıl olur ben artık bu takımı tutamam nasıl yapılabilir bunlar. Yok yok artık Fenerbahçe'li değilim der.'' Ancak zaman bunun böyle olmadığını çok kısa bir süre ona gösterecektir. Lig başlar, maçlar oynanmaya, coşku sel olup akmaya devam ederken tutunamaz oda sele kapılır. Fenerbahçe'ye karşı oynar simge futbolcuları. Ancak o içi biraz buruk olsada fark eder ki yine Fenerbahçe'sini destekliyor, onunla coşuyor. O zaman anlar babası, annesi ve ağabeyi fenerli olduğu için değil, o doğarken Fenerbahçeli doğmuştur. Belki düyaya gelirken belki de daha önceden seçmiştir takımını. Artık herşey, tarif edilemez o coşku ve heyacan anlam kazanmıştır. Zaman ilerledikçe bu heyecan ve coşkuya birde fenerbahçeli olmanın gururu eklenir. Neden gurur duymasınki o BİR FENERBAHÇE TARAFTARIDIR. Tarihi ile şanlı, vatanın bölünmez bütünlüğü sağlamak için şehit vermiş, ülkesinin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün övgülerine mashar olmuş bir takımın taraftarıdır. FENERBAHÇE'lidir.

Şimdi bayram değil seyran değil bu foreverFB neden bunları yazdı diyorsanız izleyin. İzledikten sonrada isterseniz yazmayın.

Fenerbahçe resmi sitesi:fenerbahçe.org'tan: Asr-ı_Fener

Erdem ve Gurur, Taraftarın Sesi...

26 Temmuz 2009 Pazar

Daum Farklı Bir Daum!

Dünkü Boluspor maçı sonra basın toplantısında yaptığı açıklamlar ve sorulara verdiği yanıtlar ile bu sene fenerbahçe'de farklı bir Daum göreceğimiz konusundaki düşüncelerimizi pekiştirdi. Konuşmasında takım oyunu ve futbolcular hakkında çok olumlu açıklamalar yaparken gelen sorulara verdiği yanıtlarlada basın mensuplarına güzel anlar yaşattı. Takımda Brezilyalı futbolcuların sayısının çok olmasına yönelik düşüncesi sorulan Daum, gelen bu soruya ''Unutulmasın ki, 11 Brezilyalı, Dünya Şampiyonu oldu. Benim için Türk, Brezilyalı, Fransız farketmez. Ben, tek bir kan biliyorum; Sarı-Lacivert'' slogana dönüşebilecek bir yanıt vererek röportajı izleyenlere bu Daum Farklı Bir Daum dedirti.

Antremanlardaki davranışları, basın ile yapılan ropörtajları ve oyunculara karşı tutumu ile Sayın Daum'un çizdiği portre bu sene farklı ve olumlu. Kaptanlık konusundaki tutumunu beğenmesem de şuana kadar Sayın Daum olumlu bir profil çiziyor. Fenerbahçemizde 2. Daum dönemi umarım keyifli geçer ve bu sezon şampiyonluk gelir.

Saygılar...

Fenerbahçe Boluspor Maçı

Kaleyi Volkan Demirel'in koruduğu maçta, savunmada Gökhan, Önder, Bilica, Roberto Carlos dörtlüsü, ön liberoda Deniz ve Emre, sağ kanatta Kazım, sol kanatta Dos Santos, forvet arkasında Alex ve forvette Deivid ile mücadeleye başlayan takımımız maçı rahat kazanmasını bildi.
Daum, yeni transfer Dos Santos'a ilk 11'de yer verirken Bekir, Cristian Baroni, Güiza ve Mehmet Topuz yedekte bıraktı. Semih sakatlığı ve Uğur Boral da izinli olaması nedeniyle kadroda yer almadı. Sol kanatta oynayan Dos Santos maçın 41. dakikasında ceza alanının dışından sert vurdu ve şık bir golle fileleri havalandırdı. Dos Santos bu maçta ilk onbir oyuncusu olduğunu gösterdi ve bence formayı şimdiden kaptı.
Fenerbahçe Boluspor ile yaptığı bu hazırlık maçı, aynı zamanda 30 Temmuz'da Macar Honved ile oynayacağı UEFA 3. tur ön eleme maçı ile, Futbol Federasyonu Süper Kupası için 2 Ağustos'ta Beşiktaş ile yapacağı maçın bir taktik hazırlığı olması açısından önem arz ediyor.
Maça 46. dakikada Deivid'in yerine giren Guiza ise gösterdiği çaba, attığı gol ve oynadığı oyunla ilk onbir için şansını arttırdı. 46. dakikada Deniz'in yerine oyuna giren Cristian Oliveira ise olumlu hareketlerine karşın o bölgedeki alternatifler düşünüldüğünde forma için daha fazla mücadele etmeli.
Kısacası takımımız yaklaşan Honved Maçı için Honved'in gücü düşünüldüğünde hazır bir görüntü verdi. Ancak Beşiktaş Maçı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Beşiktaş Maçı, Boluspor ve Honved Maçına oranla daha zor geçecek ve takımın asıl gücünü bence ozaman görmek mümkün olacak. Almanyadaki hazırlık maçları ve Boluspor maçı takımın eksikliklerini tam olarak görmemizde bir ölçüt olamaz. Zira bu takımların güçleri ortada.
Son olarak Boluspor maçına Gökhan Gönül Kaptan olarak çıktı. Ancak maça damgasını vuran gerçek Kaptan Alex oldu. Bir takımda lider futbolcu çok olabilir ama kaptan tektir. Yazımda kaptanlık konusundaki düşüncelerimi belirtmiştim ve hala aynı kanıdayım.
Saygı, Sevgi ve Sabırla Kalın...