19 Eylül 2009 Cumartesi
Maçı Kaybettik Belki ama Mehmet Topuz'u Kazandık
17 Eylül 2009 Perşembe
Bu Sevgi Anlatılmaz, Anlatılamaz Sadece Yaşanır...
Sarı lacivert çubuklu formayı tanımak,
Hayatın anlamını kavramak,
Onun için göz yaşı dökmek,
Onunla üzülüp, onula mutlu olmak,
Ondan bir hatıra taşımak,
Yıldız futbolcularıyla tanışmak,
Hayatı, 90dakikayı paylaşmak,
Fenerbahçeyi yaşamak,
Feneriumdan çubuklu formayı almak,
Yıldız futbolcularına imzalatmak,
O formayı üzerinde taşımak,
Mutluluğu onunla tanımak,
Fenerbahçeyi yaşamak,
Bununla gurur duymak,
Heyecan ve coşku ile dolmak,
Tarihine sahip çıkmak,
Fenerbahçeyi yaşamak,
Bu Sevgi Anlatılmaz, Anlatılamaz Sadece Yaşanır...
Bu da ilginizi çekebilir:
Fenerbahçeli Doğmak, Fenerbahçeli Olmak ve Bir Fenerbahçeli Olarak Gurur Duymak
16 Eylül 2009 Çarşamba
Helal Olsun Sana, Sende Olmasan Selçuk Yula
Tehlike Büyük
15 Eylül 2009 Salı
Hakem Eskisi Hakim, Sahadaki Yenisi Vahim
Bütün bu şartlar altında dahi üç puan alan takımımızı kutluyorum. Ancak, asli görevini ne olduğu bilinmeyen kişisel egolarını tatmin etmek için televizyon ekranlarında parasına yorum yapan isimlere, en kısa zamanda psikolojik destek almaları kosunda tavsiye de bulunuyoruz! Hakemlik mesleğinin ve futbolumuzun geleceği, eski hakemlerin yanlı yorumlarına ve insiyatifine kalmışsa, vay bizim halimize! Kaliteli bir lig için sahadaki vahim isimler temizlenmeli, maçı takımına göre yöneten isimler görevlendirilmemelidir. Bundan ötesi pozisyonları yorumlamakla görevli ekranlardaki sözde hakemlik yapmış zatların (zamanında kendileri hiç hatalı karar vermeyen bu zatlar, özellikle Fenerbahçe aleyhine çaldıkları düdükleri hale hatırlarımızda iken), yorumlarını yaparken kendi sosyopsikojik yaklaşımlarından ziyade futbol kuralları çerçevesinede kural ne diyorsa onu söyleyerek değerlendirme yapmalarını, kişileri hedef göstermeden, forma rengi ayırt etmeden, benzer pozisyonlarda yaptıkları yorumları söz konusu Fenerbahçe olduğunda çarpıtmadan yapmalarını istiyoruz. ARTIK gerginlik yaşamadan futbol maçı ve yansız spor programı izlemeyi bekliyoruz!!!
Ayrıca 5.Haftası geride kalan Ligimizde, Fenerbahçeli futbolculara karşı sahaya şartlanmış bir şekilde hakemler çıkmaya devam ederlerse ya da onları ekranlar da şartlamaya çalışan zatlar bu çabalarını sürdürmeye devam ederlerse, sonrasında Ligte yaşanacak olayların sorumlularını aramak için çaba harcamaya fazla gerek yok, adres belli zaten. (hedef göstermek kolay gördüğünüz gibi). Hal böyle iken bu hareketleri sergileyen spor programları, yorumcuları ve hakemler(etkilenmemeleri konusunda) uyarılarak, herkesin asli görevini yapması için kırmızı çizgilerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenlede yetkilileri göreve davet ediyoruz...
13 Eylül 2009 Pazar
Bursaspor - Fenerbahçe Maç Öncesi
Nasıl Yani? Emre'ye Kırmızı, Sarp'a Sarı MI?
Manisaspor dahil hemen her maçta Mustafa Sarp'a yapılan faullerin onlarcasına mahruz kalan Emre, Mustafa Sarp'ın bu maçta gösterdiği tepkinin yarısını bile yapmazken kırmızı kartla cezalanrıldı.
Şimdi soruyoruz; Galatasaray da oynarken de aynı hareketleri yapan Emre hiç kırmızı kart görmezken, Fenerbahçe de yaptığı aynı hareketler sonrası neden kırmızı kartla cezalandırılıyor? Ya da bugün Emre'den kat kat daha rezil hareketleri sahada yapan M.Sarp'a neden kırmızı gösterilmiyor? M.Sarp'ın üzerinde sarı lacivert forma olsaydı bu hareketlerin rengi kırmızı mı olurdu yoksa sarı mı? Kırmızı olacağından hiç şüphem yok. Hakemler formaya göre mi kart seçiminde bulunuyorlar? Emre söz konusu olunca eski bazı hakem müsfetteleri yorumlarında Emre'ye gösterdikleri çatal dillerini, benzer hareketleri yapan diğer oyuncular için neden kullanmıyor. Burada Emre'nin yaptığı hareketlerin doğru olduğunu savunmuyorum. Tabiiki yanlış. Ancak Emre'ye 3 maç ceza veren zihniyetler, M.Sarp'ın bir kırmızı kart bile görmemesini nasıl hazmedecekler onu merak ediyorum. Emre, Manisaspor maçında kafamı attı? Tekme mi? Ama 3maç ceza aldı. Mustafa Sarp, haftaya kadroda yerini alacak. Bu haksız bir rakabet doğurmuyor mu?
Ferrari, M. Sarp'ı tutmakta zorlanırken, Emre'ye böyle bir müdehaleye gerek olmuşmuydu?
Şimdi bu görüntülerden sonra kimse bana Emre'nin Manisaspor maçında bu hareketlerden daha şiddetli bir itiraz gösterdiğini savunamaz. Çünkü bu noktaya gelmeden Emre Kırmızıyı görmüş kulübenin yolunu tutmuş olurdu. Üzerinde Fenerbahçe forması taşımanın verdiği ağır külfette bu oluyor işte.
Burada M.Sarp, Ferrari'yede kafa atsa kırmızı görürmüydü? Topu ceza sahasının dışında son adam olarak elle kesen Leo Franco' ya kırmızı kart gösteremeyen ya da rakibini ceza sahasında çok usta bir şekilde yere indiren Emre Aşık'a penaltı çalamayan hakem burada o kırmızıyı da gösteremezdi. Şimdi bu durumda Hakem'in kötü olduğunu savunan zihniyet, neden sahada çalınan düdüklerin sadece Beşiktaş'ın aleyhine olmasını, Galatasaray aleyhine olmamasını nasıl açıklayabilir? Öyle ya kötü isen her iki tarafa da hatalı düdük çalarsın.
Evet Beşiktaş kötü oynuyor, evet kadro kalitesi düşük, evet derbi mücadelelerinde kazanma şansı düşük. Tamam Galatasaray'ın kadro yapısı kaliteli, tamam iyi oynuyor, tamam belki derbiyi kazanmayı hak ediyordu. Ama bütün bunlar hakemin böylesi bir maçta bu tip büyük hatalara imza atmasını haklı çıkarmıyor, çıkaramaz da. Bu maçtan sonra Galatasaray Ligte güçlü bir ekip ile oynasaydı bu eksikler dez avantajı olacaktı. Gerçi Kasımpaşa ile oynayacak etkilemezdi. Ancak çok kritik bir maç öncesi bu tip kartların gösterilmemesi ligin gidişatını etkileyecektir. Tamam hakem hataları olacaktır bu kaçınılmaz birşey. Ancak bu hatalar tek taraflı olursa o zaman zihinlerde hakemlerin samimiyetleri açısından soru işaretleri doğar. Kaldı ki böylesi derbi maçları yüksek konsantrasyon içinde yönetirken bu tip net görünen pozisyonlarda gerekli kararı veremeyen hakemler, diğer mücadelesi düşük maçlarda kim bilir ne tür hatalara imza atacaklar. Düşünmek bile ürkütücü...