12 Ekim 2009 Pazartesi

''Dünya Kupasına Yine Seyirci Olarak Katılıyoruz'' Peki Neden?

Başarı için misyon ve vizyon sahibi olmak lazım. Başkan olmak için ise bu misyon ve vizyona kurumsal yapı kazandıracak yapılanmayı sağlayacak kadroları hazırlayabilecek öngörü ve yeteneğe sahip olmak gerekir. Dünya kupasına katılma şansı neredeyse sıfır olmuş bir milli takım Belçika önüne çıkarken, bırakın vizyon ve misyon sahibi olmayı bir futbol anlayışı dahi ortaya koyamadı. Gerçi grup maçlarının hiçbirinde bir futbol anlayışına sahip değildik. Evet bir futbol anlayışımız var, kişisel becerilere bağlı karambole hücum ve savunma anlayışı. Rakip takımlar sitemsizliğimizden bizim ne yapabileceğimizi tahmin edemiyor. Lakin bizde ne yapabileceğimizi bilemiyoruz. Dolayısıyla karambole futbol anlayışısı karambole sonuçlara götürüyor bizi. Sonuç hep başarısızlık hep hüzün. Rijkaard, ülkemizde geçirdiği şu kısa zamanda dahi futbolumuzdaki eksikliği gördü ve ''Türk futbolunda herşey var ama hiç birşeyden tam olarak yok'' derken neyi eksik yaptığımızı da dile getirdi. Her şeyden biraz alan ama hiç birşeyden tam olarak bir şey almayan futbol anlayışı ise bizi karambole oynayan bir takım yapıyor. Öte yandan 32 yaşına gelmiş bir Ceyhun Eriş ile maça başlamak ve sonrasında 34 yaşındaki Yusuf Şimşek'i oyuna almak ise ilerisi için bizim bir vizyon ve misyon sahip olmadığımızın kanıtı. Bir misyon ve vizyona sahip olmayan bir yapı ve karambole futbol anlayışı, bugün yine bizim bir dünya kupasına seyirci olarak kalmamızın temel sebebidir.

Bugün gelinen bu noktada ise Fatih Hoca istifasını verdi. Başarısızlığın elbet bir faturası olmalı. Ancak sadece başarısızlık Fatih Hocaya mı ait? Milli takım için bir misyon ve vizyon ve bu bağlamda bir kadro oluşturamayan Federasyon'un hiç mi suçu yok? Şimdi Federasyon, Ermenistan maçı sonrası yeni bir teknik adam arayışına girecek ve bir teknik adamı görev başına getirecek. Peki aynı anlayış içinde gelecek teknik adam milli takıma ne katacak?

Artık asıl önemli olan, Türk Futbolunu ileriye taşıyacak ve başarılar getirecek bir anlayışın hem kulüpler hem de milli takım seviyesinde yerleştirilmesi gerekmektedir. Yeni bir futbol anlayışını yerleştirebilecek, milli takımı uzun yıllardır ne oynadığı belli olmayan futbol anlayışı ve sistemden çekip çıkaracak yeni bir oluşum ile ve en önemlisi Türk milli takımına sahada modern bir futbol mantalitesi ile oynatabilecek vizyona sahip bir teknik adamın gelmesi gerekmektedir. Tabii önce böyle bir teknik adamı göreve getirecek bir Federasyon'un işin başına geçmesi ve Federasyonun yeniden yapılandırılması gerekmektedir.

Hiç yorum yok: