25 Ağustos 2009 Salı

Karpuzun Kabuğu Ekşiydi Ama Tadı Damakta Kaldı

Kısaca maç böyle geçti. Skor, böyle zor şartlar altında oynanan bir maç için bizim açımızdan tatminkardı . Birdaha aynı olayların olmaması dileğiyle artık biraz futboldan bahsedelim.

Ligte yediğimiz bu ilk gol son anı itibari ile abuk sabuk denecek bir goldü. Yediğimiz bu golde evet, Diyarbakırspora son pozisyonda şans yardım etti. Ancakkk bu topta oraya gökten düşmedi. Hücumda kaptarılan ve Diyarbakırspor yarı sahasının ortasından Lugano ve Bilica arasına atılan top geciken müdehaleler ve sonrasında cezasahası içine kadar geldi ve şans golü oldu Diyarbakırspor için. Yine ilk yarıda böyle araya bir top daha atıldı ve Mendoza'nın vuruşu çok az farkla kalenin üstünden dışarı gitti. Lugano ve Bilica arasına kaçan ve biraz hızlı olan bir forvet kalemiz için herzaman tehlike oluşturacak bu görünüyor. Ancak Lugano ve Bilica'nın bu kadar uzaktan gelen toplara ilk anda müdehale etmeleri gerekiyordu neden etmediler anlamak mümkün değil. Rakip sahadan uzun atılan topları izlemek yerine top yere inmeden müdehale etselerdi bu pozisyonlar yaşanmazdı.

Hiç şüphe yoktur ki maçın adamı Gökhan Gönül. Hem yenilen golden sonra takım arkadaşlarına 'ne oluyoruz ya' tarzında yaptığı selzeniş, hem gösterdiği mücadele, hemde bu seneki Fenerbahçe jeneriklerine bir başkasını kattığı attığı golle maçın adamı olmayı hak etti. Cesur Yürek Gökhan Gönül form grafiğindeki yükselişi arttırmaya devam etti yine bu maçta.

Kazım Kazım sana demek DAUM lazım. Form grafiğini yükseltmeye devam eden diğer bir futbolcumuz da Kazımdı. Attığı golde ve direkten dönen topta, topa ne kadar hızlı vurduğu mutlaka ölçülmeli. Kazım biraz bu konunun üzerine eğilip şut isabet yüzdesini arttırmaya çalışmalı yada çalıştırılmalı. Mükemmel bir vuruş becerisi elde edebilecek kalitede biri. Kendisi ve takım için son derece faydalı olur böyle bir çalışma.

Andre Santos maçta çok mücadele etti çokta faule mahruz kaldı . Topu saklaması, ayaklarına hakimiyeti mükemmeldi. Ancak ikli mücadelelerde hakem düdük çalmadan topu bırakmaması gerekiyor. Nitekim böyle bir iki pozisyonda hakem düdüğünü çalmadığı gibi kaptırılan toplar tehlike yarttı. Derbi mücadeleleri ve daha güçlü rakiplere karşı oynarken Santos'un buna daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. Bu maçta önceki maçlara oranla gözle görülür bir fark yoktu Santos'un form grafiğinde. Sanırım atmosfer konsantrasyonunu bozdu.

Maçın adamını Gökhan seçmesek eminimki Emre derdik. Form grafiğindeki artış devam eden diğer bir futbolcumuzda emre idi. Belki gol atmadı ama golün asistini yaptı. Mücade etti hem hakemle hemde sahadaki rakiple. Emre iyi gidiyor aman nazar deymesin. Semih Şentürk ilk onbirde başladı ve gölünü attığı. İlk yarıda direkten bir topu döndü ki tam hazır olsa top ağlarla buluşurdu. Keza ikinci yarıda kafa ile vurduğu top dileği adeta yaladı geçti oda gol olurdu. Sakatlığı geçti ya takıma döndüya daha ne isteriz şimdilik buda yeter.

Son olarak birazda Diyarbakırspora değinelim. Topa rakip sahada basmaları, pres yapmaları iyidi. 90 dakikaya yayılacak bir kondisyon ile çok iyi şeyler yapabilir bir görüntü sergildi takım olarak Diyarbakırspor. Tazemeta ve Mendoza Diyarbakırsporun güçlü silahları. Kalecileri de iyi. Ancak Tolga ve Şener gibi futbolcuların yerine daha genç ve dinamik futbolcular kadroya dahil edilirse çok daha iyi olur. Kondisyon kazanmadan presin bir mantığının olmadığını 60dakikadan sonra takımın dökülmesiyle bu maç itibari ile sanırım Sayın Ziya Doğan anlamıştır.



Sonuç: Diyarbakırspor deplasmanından 3puanı aldıkmı aldık, gerisini bundan sonra rakiplerimiz düşünsün.

İlginizi çekebilir: Demokratik Açılım Mağlubiyeti

Hiç yorum yok: