2 Eylül 2009 Çarşamba

Horoz Ötmeyince

Denizli'nin horuzu 4 hafta boyunca ötmeyi beceremeyince emanet geri alındı. Yemi, suyu herşeyi verilen horozun ötmemesi üzerine şimdi ötmesini sağlayacak yeni emanetçi aranıyor. Yerinde bir karar diyorum. En azından yeni emanetçi, Horozun üzerinde sıkıntı veren bitleri ayıklar, olmadı bir iki rahatsız eden tüyü çekip koparır. Herbir tüy çekip koparılınca horoz can havli ile bağırmaya başlar. Sonunda horoz bağıra bağıra ötmeyi öğrenir. Belki sonra gagalamayı da becerir diyecem ama hint horozu değil ki Denizli'nin horozu. Bu horuzun tüm özelliği sadece uzun uzadıya ötmesi. Yani yeni emanetçi de en fazla ötmeyi öğretir. Bu da sadece horuzun seneye yine aynı kümeste olmasını sağlar belki.

Yazımızdaki benzetmeleri veriyorum (teşbihte hata olmasın). Birde bu şekilde okuyun:) Horoz: Takım Ötme: Oynama Yem, Su: Antreman, kondisyon Emanetçi: Teknikdirektör Bit, Tüy: futbolcu Bağıra bağıra: Sıkıyı görünce Gagalama: Rakibe vurulan darbe Kümes: Lig

Kısacası Ligde oynadığı 3 maç sonunda puanla tanışamayan Denizlispor'da yönetim, teknik direktör Erhan Altın'ın görevine son verdi. Bu kadar çabuk Teknik adam değiştirilmesine karşıyım. Ancak bu sefer Denizlispor yönetimi doğru olanı yaptı. Erhan Altın'ın bir süre dinlenip nerde hata yaptığını düşünmesi lazım. İyi aşçı olmak demek elinde olmayan malzeme ile süper yemek yakmaya çalışmak değil, eldekini değerlendirerek malzemeye uygun en iyi yemeği yapmaktır. İyi teknik adam olmakta elindeki futbolcuların kabiliyetine uygun sistemle mücadele edip, rakibine göre yeri geldiğinde oyun sistemini değiştirerek puan veya puanları almaktır. Yoksa forvet oyuncusundan 30 yaşında sol bek yapmaya çalışmak iyi teknik adam olmak değildir.

Hiç yorum yok: